Besni Hakkin da
 

Adıyaman Besni
İlçemiz Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, bir yay şeklinde uzanan Güneydoğu Toroslar sırasına ait Yumrutepe eteklerinde kurulmuş olup denizden yüksekliği 1.050 metredir. Eski yerleşim yeri şimdiki yerinden yaklaşık 5 km. güneyde Besni Kalesi etrafında idi. Derenin zamanla taşması ve heyelanlara maruz kalması sonucu yerleşim yerinin pek çok defa değiştiği bilinmektedir.

İlçemizin yüzölçümü 1330 km2 dir. Toplam nüfus 112.279 kişi olup bunun 44.235 i İlçe merkezinde, 67.924 kişi ise Belde ve Köylerde Yaşamaktadır.

Oldukça eski bir tarihe sahip olan Besni tarih boyunca Akadlar, Huriler, Mitanniler ve Asurlular’ın akınlarına Sahne olmuş milattan önce 500’lerden başlayarak Persler’in, İskender’in ve Romalılar’ın yönetimine girmiştir. Bağdat Halep güzergahını takip eden meşhur İpek Yolu’nun Besni’den geçmesi buranın önemini daha da arttırmış ve tarih boyunca birçok kez el değiştirmesine neden olmuştur. 670 yılında Emeviler’in, 949 yılında Bizanslılar’ın, 1084 yılında Anadolu Selçuklu Devleti’nin, 1097 yılında Haçlı saldırıları neticesinde Ermeniler’in, 1116 yılında Franklar’ın, 1150 yılında tekrar Anadolu Selçuklu Devleti’nin, 1155 Zengiler’in, 1173 yılında Eyyübiler’in, 1260’ta Moğollar’ın, 1261’de tekrar Ermeniler’in, 1293-1516 arasında Memlükler ve Dulkadiroğulları elinde kalan Besni, nihayet 1516 Ağustosunda Yavuz Sultan selim tarafından Memlükler’in elinden alınarak Osmanlı topraklarına katılmıştır.

1859 yılında Hısnımansur kazasına bağlanan Besni, bu tarihten sonra tekrar Malatya’ya bağlı kaza merkezi oldu. 1926’dan 1933’e kadar ise Gazi Antep’ebağlı kaldı. 1933’te tekrar Malatya’ya bağlandı. 1954’te Adıyaman’ın il olmasıyla buraya bağlı bir ilçe merkezi oldu.1950-1960 yıllarında yer değiştirerek şimdiki Yerine Taşındığı için Besni halkının büyük çoğunluğu çevre il ve ilçelere göç etti. Nüfus artış oranı hayli azaldı, ancak son yıllarda giderek artış gösterdi. Bazı sanayi tesislerinin kurulması bunda önemli rol oynamıştır.Besni’de tarım ürünleri ve sanayi bitkileri yanında dokumacılık, iplik fabrikaları, demircilik ve tütün işletmeleri başlıca ekonomik faaliyeti teşkil etmektedir.Ayrıca çevresinde madencilikte gelişmiş durumdadır.
Besni tarihi eserler bakımından da oldukça zengindir. Bunların en önemlileri Besni Kalesi, Göksu köprüsü (kızılin Köprüsü),Üçgöz ( Sofraz) köyündeki tarihi Kül şehri harabeleri, Şambayat ve civarıdır. Tekke ve zaviyeleri ise Hacı Ali Bey Türbesi, Cüneyd-i Bağdadi, Zeyva, Hacı Zeyrek, Halil Baba (Hello Baba), Şeyh Mustafa hoca ve Tılamız Baba tekke ve zaviyeleridir. Çarşı Camii,Külhanönü Camii, Toktamış Camii ve Ulucami’nin ise bugün sadece tarihi kalıntıları mevcuttur. 

BESNİ HAKKINDA

 

 

Anadolu’nun Güneydoğusunda bir yay şeklinde uzanan Güneydoğu Toroslar sırasına ait Yumrutepe eteklerinde kurulmuş olup denizden yüksekliği 900 metredir.
Besni tarih içerisinde BAHSNA,BETHESNA,BEHESNA ve Osmanlılar döneminde ise BEHESNİ olarak kullanılmış 19.Yüzyıl sonlarında Besni şeklini almıştır. Tarih boyunca Akadlar, Huriler, Mitanniler ve Asurların akınlarına sahne olmuş M.Ö. 500’lerden başlayarak Perslerin , İskenderin, Romalıların yönetimine girmiştir. İslamiyet’in yayılmaya başladığı devirlerde , İpek Yolu’nun buradan geçmesi sebebi ile akınlara maruz kalmıştır. 670’de Emevilerin egemenliğine girmiş 1173’te Eyübilerin eline geçmiştir. 1260’ta Moğollar tarafından zapt edilmiş, 1293’te Memlüklülerin eline geçmiştir. Besni nihayet 1516’da Yavuz Sultan Selim tarafından Memlüklüler’den alınmış ve Arap Vilayetine bağlı bir sancak haline getirilmiştir. Ancak daha sonra kaza olarak önce Kahta ve Gerger ardından da 1560’a doğru Malatya sancağına bağlanmıştır.
Besni’de halkın başlıca ekonomik faaliyetlerini tarım ve hayvancılık teşkil etmektedir. Tarım ürünlerinin başlıcalarını buğday, arpa, nohut, mercimek,darı, pamuk çeşitli meyveler üzüm ve fıstık oluşturmaktadır.
Besni’de 16 Yüzyılda birçok vakıf ve vakıf eserleri bulunmaktaydı. Zadegeş ,Bezmgah, Hacı Arslan, Sofraz Camileri bunlara örnektir. Ayrıca eğitim ve öğretimle ilgili Hasan Bey Muallimhanesi, Bekir Bey Medresesi bulunmaktaydı. Bu dönemde Besni’de on üç mahalle, on üç cami iki mescit, seksen talebesi bulunan yirmi bir medresesi ve bir rüşdiye mektebi vardı. Ayrıca sıbyan mektebi mevcut olup yirmi bir han üç kilise ve buna bağlı iki mektep yer alıyordu.
1859’da Hısnımansur kazasına bağlanan Besni bu tarihten sonra tekrar Malatya’ya bağlı kaza merkezi oldu. 1926’dan 1933’e kadar ise Gaziantep’e bağlı kaldı. 1954’te Adıyaman’ın il oluşu ile buraya bağlı ilçe merkezi, durumuna geldi. 1950-1960 yıllarında yer değiştirerek şimdiki yerlerine taşındığı için Besni halkının çoğu çevre il ve ilçelere göç etti. Bazı sanayi tesislerini kuruluşu günümüzde çevre iller göçü engelledi. İlçemizdeki mevcut sanayi tesisleri okulları, Sosyal tesisleri, modern oteli ,Yüzme havuzu halı sahaları ile,Besni hızla kentleşmektedir. Planlı şehirleşmenin örneği olan Yeni Kent ve Toki Konutları buna en güzel örneklerdir.108.000 Nüfusuyla Güneydoğunun çağdaş yüzü Besni gelecek için güven vermektedir.


 

Coğrafyası

İlçemiz Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Adıyaman İlinin batı kesiminde yer almakta olup, Yüzölçümü 1330 Km2.dir Km2. ye 82 kişi düşmektedir.

İlçemizin Doğrusunda : Adıyaman
Batısında : Gölbaşı İlçesi
Kuzeyinde : Tut İlçesi
Güneyinde: Araban ve Halfeti ilçeleri bulunmaktadır.

İlçemiz zaman zaman kara iklimi, zaman zamanda Akdeniz ikliminin tesirinde kalmaktadır. Ancak genellikle 1050 metrelik rakımın da tesiri ile kışları soğuk ve yağışlı, yazları ise serin ve kuraktır. İlçemizde Akdeniz iklimin etkili olduğunun en önemli delillerinden biri özellikle güneyinde bulunan belde ve köylerinde zeytin ağaçlarının bulunmasıdır. Zeytin ağacı Akdeniz ikliminin karakteristik bitki örtüsüdür. Besni İlçesinde zeytin tarımının yapılabilmesi ilçemizde bozulmuş Akdeniz ikliminin etkili olduğunun bir göstergesidir.

İLÇEMİZİN BELLİ BAŞLI AKARSULARI;
Göksu, Akdere,Tavaş, Çövenek, Sofraz ve Değirmen çayıdır.

İLÇEMİZDE BULUNAN BELLİ BAŞLI DAĞLAR:
Geyik dağı, Guz dağı, Pohin dağı, Kocadağ ve Kızıldağ bulunmaktadır. Ova olarak; Keysun, Kızılin ve Yazı adıyla bilinen Sahantil ovaları vardır.

ARAZİ YAPISI

a) Yüzölçümü ve Yükseklik
İlçemiz Yüzölçümü 1.330 Km2 olup , Rakımı 1.050 metredir.
b) Uç Noktaları
İlçemizin Doğusunda ; Adıyaman İl merkezi , Batısında ; Gölbaşı İlçesi, Kuzeyinde ; Tut ilçesi , Güneyinde Araban ve Halfeti İlçeleri bulunmaktadır.
c) Başlıca Dağ , Tepe , Ova ,Akarsu ,Göl V.B Coğrafi Yapılar
İlçemizde Geyik , Guz , Pohin , Kocadağ ve Kızıldağ dağları , Çakırhöyük Ovası , Göksu , Akdere , Tavaş , Sofraz ve Değirmen çayı adı ile bilinen akarsular bulunmaktadır.
d) Baraj , Gölet v.b Suni Sulama Amaçlı Yapılar
İlçemiz sınırları içerisinde baraj , gölet bulunmamaktadır.
e) Olan Ve Olması Muhtemel Tabii Afetler
İlçemiz 1950 li yıllarda Heyelan nedeni ile şimdiki yerine taşınmış olup , heyelan ve çığı tehlikesi coğrafi yapı nedeni ile halen devam etmektedir.

D) İKLİM YAPISI
Yıl İçerisinde Meydana Gelen Yağış Türleri Geneli Ve Ortalama Yağış Miktarı.
Yıl içerisinde ilçemizde yağmur ve kar yağışı görülmekte , kar kalınlığı zaman zaman 1 metreyi bulmaktadır.
Yıl İçerisinde Meydana Gelen Kar Yağışı Miktarı , En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı Ve Ortalama Karla Örtülü Gün Sayısı.
Yıl içerisinde meydana gelen kar yağışı zaman zaman 1 metreyi bulmakta ve ilçemiz ortalama 55 gün karla kaplı kalmaktadır.
Rüzgar Durumu ,Ortalama Rüzgar Hızı Ve Yönü
İlçemiz coğrafi yapı nedeni ile Genelde Doğu - Batı yönünden sert rüzgar almakta , rüzgarın hızı zaman zaman 10 km yi bulmaktadır.

 

 

TARİHSEL SÜREÇ İÇERİSİNDE BESNİ'NİN İSİMLERİ

   Besni tarihin çeşitli dönemlerinde çeşitli isimler alır. Kommegenen Krallığı döneminde BAHASNA, daha sonra BETHESNA olur. Arap kaynaklarında BEHESNA Acem kaynak larında BEHİŞNİ olarak geçer. Selçuklular döneminde BEHESNE, BEHESNİ ve Osmanlı döneminde BEHESNE, BEHESNİ, BİSNİ olarak değişime uğrar ve değişe değişe BESNİ olur. BEHİŞTİ Farsçada CENNET anlamına gelmektedir.

Besni ilçesi ilin en eski ilçelerinden birisidir. Yerleşme yeri bakımından çok şansızdır. Rivatetlere göre yedi defa yer değiştirmiştir.1958 -1965 yılları arasında son defa yer değiştirerek bu günkü yerine kurulan Besni'nin, yeni yerinin de bir bölümünün jeopolitik bakımdan heyelanlı bölge olması şansızlığının devam ettiğini göstermektedir.

Kent daha önce 4 km. kadar güneyindeki şu anda "Eski Besni" olarak bilinen yerde tarihi "Besni kalesi"nin çevresinde kurulu idi. Ondan önce ise 20 km. kadar güneydoğusundaki Üçgöz (Sofraz) köyünün bulunduğu yerde idi. O zamanki adı KÜL ŞEHRİ imiş.

 

TARİH ÖNCESİNDE BESNİ

       Besni, Güney Doğu Anadolu' nun en eski yerleşim yerlerinden birisidir. İlçe sınırları içerisinde bulunan Değirmen Çayı mağraları, Elder Mağraları , Besni Kalesi ve civar kayalıklara açılan mağara tipindeki oyuklar, araştırmacıları M.Ö. 4000 yılına kadar götürmektedir. Özellikle Değirmen Çayı civarın- daki mağaralar, savunmaya son derece elverişli yerlerdir. Buralardaki sütünlar, balkonlar, ayrı bölmeler, su kuyuları, yerleşik yaşamın canlı kalıntıları olarak değerlendirilir. Yapılan kazılarda bulunan çömlek yontulmuş taş , heykel , duvarla da ki resimler oldukça ileri bir uygarlık döneminin ürünleri olarak değerlendirilmektedir.

     Besni civarında bugün bir kısmı tamamen yıkılmış durumdaki mağaraların sayısı yüz kadardır.

Bu tesbit Besni tarihini, M.Ö. 4000 yılının ötesine götürmektedir.

        İlçenin tarihine ilişkin yazılı bilgiler, M. Ö. 3000 yılında başlamaktadır. Belgelerde Besni civarından açıkca söz edildiği halde, Besni için her hangi bir ad bulunamamıştır. Yazılarda, Orta Kargamış' ın kuzeyinden yukarıya doğru, Orta Fırat' la, Toroslar arasındaki bölgeden söz edil- mektedir.Bölgeye önceleri Kummuh, daha sonrada kommagane denildiği anlaşıl- maktadır.

       Yurt Ansiklopedisi' nin araştırmasına göre; Kayseri yakınlarındaki Kültepe'de bulunan "Asur Ticaret Arşivi" bölgenin M.Ö. 3000-1750 yıllarına ışık tutacak niteliktedir. Belgelerde Besni civarının Asur Ticaret Yollrı üzerinde olduğu anlaşılmaktadır.

 

Besni Adının Doğuşu

Günümüze kadar Besni çeşitli adlarla tarihe geçmiştir. Bu konuda rivayetleri bir tarafa bırakıp yazılı kaynakları ele alırsak daha derli toplu bilgiler ortaya çıkar. Tevarih-i Emeviye Besni'nin adından Hase diye bahseder Hasen, Arapça'da güzel demektir. Belki de el yazması eserden silintilere dikkat edersek güzel yer denmek istenmiştir. Bu da, Süryanice "güzel yer"  anlamını taşıyan  "Bathesna" ya çok uygun düşmektedir. Çümkü Besni'de Süryaniler yakın tarihe kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir. Arapça "güzel" ile Süryanice "güzel yer" in aynı manaları taşıması bu konuya açıklık getirir. Öyleyse Besni'nin ilk adı BATHESNA'dır. "Bet" yer, "Hesna" güzel anlamını taşır. "İl il Türkiye Ansiklopedisi" ise yukarıdaki iddiayı doğruladıktan sonra şu notu düşer:

        "Besni'nin eski adı Farsça "Behişti" dir. Bu da, "Bulunmaz yer, cennete eş manasına gelir" der. Daha sonra "Bethesna" değişikliğine uğramıştır. Ve ilk değişikliği de "Behişti" olarak görüyoruz. Çünkü Besni'nin Müslüman oluşundan sonra Arap kültürü, hayata geçmeye başlamıştı. Bununla beraber ismin de Farsça ifade edilmesi çok mantıklıdır. Behişti, 1350 yılına girildiğinde "Bisni" olarak şekil bulur. Bisni konusundaki araştırmalarımız bizi şu noktaya götürdü: Kutluğ oğlu  Kara Osman (Osman Bey) tarafından kurulan Akkoyunlu devleti, Kafkasya'dan İran ve Fırat dolaylarına iner. Bunun içinde Avşarlar, bugünkü Besni ve Keysun ovasına yerleşir.

         Kafkasya'dan dört yerleşim yerinin şu anda bile Bisti, Besene, Besna, Bisni, Bisi adlarında olduğu tesbit edilmiştir. Bu isimler genel manada "varlıklı yurt, bereketli topraklar" veya "güzel yer" anlamına yakın bir manaya gelir.

         Bunun izahı, Avşar Türkleri'nin tekrar geldikleri yörelere dönerek, Besni adını da beraberlerinde götürmüş olmalarıdır. Buna Evliya Çelebi de değinerek "Besni kavmi eman ile vire verüp cümle enval, erzakları ile Karadeniz kenarından, Bafra dan gemilere binüp Karadeniz in karşu şimal canibinde (kuzey tarafında) ıssız dağlara" çekildiklerini yazar. Burası ise eski Avşarlar'ın yurdu Kafkasya'dır. Besni adını da bu şekilde götürmüşlerdir.

          Ayrıca, Arnavutluk'ta bir ilçenin adı da Besni'dir. Bu ismi de, Besnili bir akıncı beyinin götürdüğü rivayet edilir.

         Bu şekilde Bethesna, Bihişti, Behesni silsileleri; Besni olarak günümüze gelmiştir.

 

Besni

 
  adiyamanliyiz-fm.de.tl  
 
ayrac.gif 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden